28 Kasım 2013 Perşembe

Kurukahveci Mehmet efendi & Küçük Avcı Türk Kahvesi & Tugba Kuruyemis & Can Kardesler


Ben türk kahvesini çok severim, hatta diğer kahveleri kırk yıl içmezsem aramam ancak türk kahvesinin yeri başka ve hergün içtiyorum neredeyse. Başlıktan da anlaşılacağı üzere türk kahvesi markalarını karşılaştırmaya çalışacağım.

İzmir’de oturduğumu daha önce söylemiştim. Esasında Karşıyaka’da oturuyorum ve Küçük avcı, Tuğba, Can kardeşler türk kahvelerine hemen ulaşabiliyorum. Kemaraltın’da da meşhur kahveciler olmasına rağmen maalesef daha önce deneme fırsatı bulamadım. Kemeraltı’na gittiğimde kahve almak hiç aklıma gelmedi. Kurukahveci Mehmet efendi ise değil Karşıyaka’da İzmir’de bile bulamadığım bir kahve maalesef(taze taze çekilmişinden bahsediyorum, yoksa marketlerde var). Ancak İstanbul’a gittiğim zaman alma fırsatı bulduğum bir marka.

Tuğba ile başlayalım. Tuğba kuruyemişin en sevdiğim yanı mağazalarına gidip en ufak bişey aldığınızda dahi hemen size türk kahvesi ikram etmesi. Hatta yeni çıkan bir ürün varsa, ya da herhangi bir şeyin tadına bakmak istediğinizde tadımlık ikramlar vermesi. Bu gibi hoşluklar sayesinde her gittiğimde almayı aklımdan bile geçirmediğim şeyleri alarak çıkıyorum oradan. Gelelim türk kahvesine… mağazada verdikleri türk kahvesini makineyle yaptıkları halde hiç köpürmemiş olarak geliyor, evde yaptığımda cezveden epeyce köpük paylaştırsam bile kahveyi boşalttığım anda kaybolup gidiyor. Nihayetinde iyi türk kahvesinin sırrı köpüğü olduğu için bu açıdan sevmiyorum Tuğba’yı. Tadı ve içimi fena sayılmaz, acı kahve sevmeyenlerin (ben acı kahve sevmiyorum mesela) hoşuna gidebilir. Ancak acı olmamasının nedenini az kavurmalarına bağlıyorum. Rengini diğer kahvelerle karşılaştırdığımda açık kalıyor ve fazla çektiklerini düşünüyorum. Telvesine baktığımda normalden ince çekilmiş gibi görünüyor bu yüzden fincanın kenarlarına sıvanıyor. Ben bu yüzden Tuğba Kuruyemişin kahvesinin köpüksüz olmasını, rengini ve fazla çekilmiş olmasını sevmiyorum. Acı olmaması ise tek sevdiğim yanı. Gidip özellikle alacağım bir kahve değil bu yüzden.

Gelelim Can Kuruyemişe… Can kuruyemiş ne zamandır kahve yapıyor bilmiyorum ama ben çok yenilerde alıp deneme fırsatı buldum. İki kere kahve aldım ordan ve her seferinde taze çekiyormuş gibi yapıp kutudaki daha önceden çekilmiş kahveyi verdiler. Tadı güzel olduktan sonra sorun olmaz diye düşündüm açıkçası. Rengi Tuğba kadar açık değil, Küçük avcıya ve Mehmet efendiye yakın renkte. Ayrıca kıvamında çekiyorlar, ne çok ince ne çok kalın. Gelelim tadına yine acı kahve sevmeyenlerin sevebileceği türden. Kesinlikle acı değil ancak piştiğinde fena köpük olmamasına rağmen köpüğü beyaz beyaz oluyor. Bembeyaz değil tabiki ama içinde katkı olduğundan şüpheleniyorum. Açıkçası iki kere almamım nedeni de bu. İlk aldığımda beyaz olma durumu azdı ancak ikinci aldığımda katkı maddesi daha çoktu sanırım çok daha beyaz oldu ve tadında da değişiklik vardı. Yine de kimsenin günahını almak istemem. Ben Can kardeşleri beğenmedim. Rengi, acı olmaması güzel ama köpüğün beyaz olması ve katkılı olduğunu düşünmem yüzünden bir daha gidip alacağım bir kahve değil. Ayrıca buram buram kahve kokusu da yok maalesef. Kuruyemişçiler kuruyemişçiliğe devam etsin bence.
Sırada iki meşhur kahveci var. Biri İstanbul’da diğeri İzmir’de çok çok meşhurlar. Ben Küçük avcıyla devam etmek istiyorum.

Küçük avcı Karşıyaka çarşısında önünde sürekli sıranın olduğu küçücük bir dükkan. Ve özellikle kahve satıyor zaten İzmir’in en meşhur kahvecisi. Önünden geçerken bile buram buram kokusunu alıyorsunuz. Duyduğuma göre çok acı kahve isteyene özel kavurduğu bir türü de varmış ancak ben acı kahve sevmediğim için hiç denemedim. Gelgelelim normal kahvesi bile bana acı geliyor. Fazla kavurduklarından mı kahvelerinin türünden mi bilmiyorum ama ne zaman yapsam acı oluyor. Benim elimde mi bişey var diye başkalarına da yaptırsam acı oluyor maalesef. Sadece çikolatanın veya tatlının yanında içsem o acılığı hafifletiyorum. O zaman da kahvenin tadı kaybolup gidiyor. Kokusu muhteşem, rengi ve çekilme kıvamı süper, kıvamında köpürüyor, ne zaman alırsanız alın taptaze ama maalesef acı. Yine de daha iyisi olmadığı için her seferinde gidip tekrar tekrar alıyorum.

Ve son olarak Kurukahveci Mehmet efendi. İstanbul’da mısır çarşısının oralara ne zaman gitsem mutlaka ama mutlaka uğrayıp kahve aldığım bir yer. Sadece kahve satıyorlar ve önünde mutlaka sıra oluyor. Herşeyi gözünüzün önünde yapıp size veriyorlar. Buram buram kahve kokuyor heryer önünden geçerken. Yine rengi, çekim kıvamı süper. Köpürmesi de süper, sönmeyen bir köpüğü var, üstelik köpük alması da kolay oluyor. Mutlaka köpüklü kahveler elde ediyorsunuz. Ayrıca acı kahve sevmeyenler için birebir. Tadı, rengi, kıvamı, köpüğü herşeyi yerli yerinde bir kahve arıyorsanız mutlaka Mehmet efendiden kahve almalısınız. Mutlaka tadına bakın derim. Fiyat açısından diğerlerinden bir tık daha pahalı ama sizi batıracak kadar değil elbette. İstanbul’da yaşamadığım için sürekli alamıyorum ama ne zaman alsam herşeyinden memnun kalıyorum.

Tuğba kuruyemiş, Can kardeşler kuruyemiş, Küçük avcı neredeyse aynı fiyatta, sadece kurukahveci Mehmet efendi birazcık daha pahalı ancak bu kaliteye değer.
Benim favorim kim ne derse desin Mehmet efendi. İzmir’de deneyebileceğim başka kahveciler de vardır eminim, eğer sizin de tavsiyeniz varsa denemek isterim. Pek tabi ki bütün bunlar benim düşüncelerim, sizler farklı düşünüyor olabilirsiniz. Her türlü düşünceye açığım :)




0 yorum:

Yorum Gönder