Ben türk kahvesini çok severim, hatta
diğer kahveleri kırk yıl içmezsem aramam ancak türk kahvesinin
yeri başka ve hergün içtiyorum neredeyse. Başlıktan da
anlaşılacağı üzere türk kahvesi markalarını karşılaştırmaya
çalışacağım.
İzmir’de oturduğumu daha önce
söylemiştim. Esasında Karşıyaka’da oturuyorum ve Küçük avcı,
Tuğba, Can kardeşler türk kahvelerine hemen ulaşabiliyorum.
Kemaraltın’da da meşhur kahveciler olmasına rağmen maalesef
daha önce deneme fırsatı bulamadım. Kemeraltı’na gittiğimde
kahve almak hiç aklıma gelmedi. Kurukahveci Mehmet efendi ise değil
Karşıyaka’da İzmir’de bile bulamadığım bir kahve
maalesef(taze taze çekilmişinden bahsediyorum, yoksa marketlerde
var). Ancak İstanbul’a gittiğim zaman alma fırsatı bulduğum
bir marka.
Tuğba ile başlayalım. Tuğba
kuruyemişin en sevdiğim yanı mağazalarına gidip en ufak bişey
aldığınızda dahi hemen size türk kahvesi ikram etmesi. Hatta
yeni çıkan bir ürün varsa, ya da herhangi bir şeyin tadına
bakmak istediğinizde tadımlık ikramlar vermesi. Bu gibi hoşluklar
sayesinde her gittiğimde almayı aklımdan bile geçirmediğim
şeyleri alarak çıkıyorum oradan. Gelelim türk kahvesine…
mağazada verdikleri türk kahvesini makineyle yaptıkları halde hiç
köpürmemiş olarak geliyor, evde yaptığımda cezveden epeyce
köpük paylaştırsam bile kahveyi boşalttığım anda kaybolup
gidiyor. Nihayetinde iyi türk kahvesinin sırrı köpüğü olduğu
için bu açıdan sevmiyorum Tuğba’yı. Tadı ve içimi fena
sayılmaz, acı kahve sevmeyenlerin (ben acı kahve sevmiyorum
mesela) hoşuna gidebilir. Ancak acı olmamasının nedenini az
kavurmalarına bağlıyorum. Rengini diğer kahvelerle
karşılaştırdığımda açık kalıyor ve fazla çektiklerini
düşünüyorum. Telvesine baktığımda normalden ince çekilmiş
gibi görünüyor bu yüzden fincanın kenarlarına sıvanıyor. Ben
bu yüzden Tuğba Kuruyemişin kahvesinin köpüksüz olmasını,
rengini ve fazla çekilmiş olmasını sevmiyorum. Acı olmaması ise
tek sevdiğim yanı. Gidip özellikle alacağım bir kahve değil bu
yüzden.
Gelelim Can Kuruyemişe… Can
kuruyemiş ne zamandır kahve yapıyor bilmiyorum ama ben çok
yenilerde alıp deneme fırsatı buldum. İki kere kahve aldım ordan
ve her seferinde taze çekiyormuş gibi yapıp kutudaki daha önceden
çekilmiş kahveyi verdiler. Tadı güzel olduktan sonra sorun olmaz
diye düşündüm açıkçası. Rengi Tuğba kadar açık değil,
Küçük avcıya ve Mehmet efendiye yakın renkte. Ayrıca kıvamında
çekiyorlar, ne çok ince ne çok kalın. Gelelim tadına yine acı
kahve sevmeyenlerin sevebileceği türden. Kesinlikle acı değil
ancak piştiğinde fena köpük olmamasına rağmen köpüğü beyaz
beyaz oluyor. Bembeyaz değil tabiki ama içinde katkı olduğundan
şüpheleniyorum. Açıkçası iki kere almamım nedeni de bu. İlk
aldığımda beyaz olma durumu azdı ancak ikinci aldığımda katkı
maddesi daha çoktu sanırım çok daha beyaz oldu ve tadında da
değişiklik vardı. Yine de kimsenin günahını almak istemem. Ben
Can kardeşleri beğenmedim. Rengi, acı olmaması güzel ama köpüğün
beyaz olması ve katkılı olduğunu düşünmem yüzünden bir daha
gidip alacağım bir kahve değil. Ayrıca buram buram kahve kokusu
da yok maalesef. Kuruyemişçiler kuruyemişçiliğe devam etsin
bence.
Sırada iki meşhur kahveci var. Biri
İstanbul’da diğeri İzmir’de çok çok meşhurlar. Ben
Küçük avcıyla devam etmek istiyorum.
Küçük avcı Karşıyaka çarşısında
önünde sürekli sıranın olduğu küçücük bir dükkan. Ve
özellikle kahve satıyor zaten İzmir’in en meşhur kahvecisi.
Önünden geçerken bile buram buram kokusunu alıyorsunuz. Duyduğuma
göre çok acı kahve isteyene özel kavurduğu bir türü de varmış
ancak ben acı kahve sevmediğim için hiç denemedim. Gelgelelim
normal kahvesi bile bana acı geliyor. Fazla kavurduklarından mı
kahvelerinin türünden mi bilmiyorum ama ne zaman yapsam acı
oluyor. Benim elimde mi bişey var diye başkalarına da yaptırsam
acı oluyor maalesef. Sadece çikolatanın veya tatlının yanında
içsem o acılığı hafifletiyorum. O zaman da kahvenin tadı
kaybolup gidiyor. Kokusu muhteşem, rengi ve çekilme kıvamı süper,
kıvamında köpürüyor, ne zaman alırsanız alın taptaze ama
maalesef acı. Yine de daha iyisi olmadığı için her seferinde
gidip tekrar tekrar alıyorum.
Ve son olarak Kurukahveci Mehmet
efendi. İstanbul’da mısır çarşısının oralara ne zaman
gitsem mutlaka ama mutlaka uğrayıp kahve aldığım bir yer. Sadece
kahve satıyorlar ve önünde mutlaka sıra oluyor. Herşeyi
gözünüzün önünde yapıp size veriyorlar. Buram buram kahve
kokuyor heryer önünden geçerken. Yine rengi, çekim kıvamı
süper. Köpürmesi de süper, sönmeyen bir köpüğü var, üstelik
köpük alması da kolay oluyor. Mutlaka köpüklü kahveler elde
ediyorsunuz. Ayrıca acı kahve sevmeyenler için birebir. Tadı,
rengi, kıvamı, köpüğü herşeyi yerli yerinde bir kahve
arıyorsanız mutlaka Mehmet efendiden kahve almalısınız. Mutlaka
tadına bakın derim. Fiyat açısından diğerlerinden bir tık daha
pahalı ama sizi batıracak kadar değil elbette. İstanbul’da
yaşamadığım için sürekli alamıyorum ama ne zaman alsam
herşeyinden memnun kalıyorum.
Tuğba kuruyemiş, Can kardeşler
kuruyemiş, Küçük avcı neredeyse aynı fiyatta, sadece kurukahveci
Mehmet efendi birazcık daha pahalı ancak bu kaliteye değer.
Benim favorim kim ne derse desin Mehmet
efendi. İzmir’de deneyebileceğim başka kahveciler de vardır
eminim, eğer sizin de tavsiyeniz varsa denemek isterim. Pek tabi ki
bütün bunlar benim düşüncelerim, sizler farklı düşünüyor
olabilirsiniz. Her türlü düşünceye açığım :)
0 yorum:
Yorum Gönder